17 Temmuz 2013 Çarşamba
ramazan geldi,hoş geldi
ahhh o eski ramazanlar! herkesin dilinde bu cümle. çünkü hakkikaten yok eski ramazanlar .ben ramazan mı değil mi pek farkında değilim .ben ramazanı o kadar güzel geçirdim ki geçmişte, kızım için üzülüyorum böyle şeyler yaşayamayacak. çünkü ramazanın tadı küçük yerde belli oluyor. küçük yerde yaşamanın avantajlı ve dezavantajlı yönleri var tabi. ama gelenek ve görenekli yetişmek çok güzel. şimdi her şey yüzeysel ve sahte. şimdi size ooo eski ramazandan anlatacağım. ben kendimi bildim bileli ramazanın ilk günü babaannemlerde geçirirdik(annem pek istemese de)birde dedem ölene kadar. şimdi babaannem bizde geçiriyor. öğleden sonra giderdik.biz o zamana kadar bir şey yemez sonra dedeme satardık orucu:)sonrada yerdik:) ezan vakti gelince yumurtaları alır yine dedemle fırına giderdik. orda sıra beklerdik. dedem eskiden bizim oranın belediye başkanıymış. zaten görseniz Atatürk gibi adamdı. fötr şapka(o şapka şuan bende) her daim takım elbise ve alta beyaz çorap( yookkk öyle kıro değil.)temizliğin simgesi:)zaten dedemi ben hiç siyah takımla görmedim daha açık renkler giyerdi. herkes saygı duyardı, sıralarını vermek isterdi ama biz beklerdik.fırıncı''oo hakkı amca hoş geldin'' der bende şöyle bakardım. sonra sıcacık pideleri gazete arasına alır eve dönerdik. babaannemlerin evi çarşının ortasındaydı. her yeri görürdü. ezan vakti ben cama çıkar, caminin ışıklarının yanmasını beklerdim. o an herkes telaşlı telaşlı eve giderdi tam okunacakken çarşıda kimseyi bulamazdın.ve vakit geldi kaşık sesleri ve yemekler . dedemle babam arasında her zaman bir mesafe vardı . babam çok konuşmazdı dedemle. yemek biter, bu sefer camiye giderler. bizde eve tabi. yaa böyle geçerdi ramazanımız. şimdi yok kimse kalmadı:)iyi ki yaşamışım
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder