Kız kantine
girer,etrafına bakar fakat kimseyi göremez.köşeden biri seslenir,ona doğru
yönelir bir yerde buluşur,konuşurlar:
-gelsene masaya
-yok ya kalabalıksınız
-gel ya bir abimiz var
morali bozuk bizde ona moral verelim diye geyik yapıyoruz
-hımm ne oldu ki?
-eşinden
ayrıldı,sıkıntı yani
-aa dışarıdan biri mi?
-yok ya bizim bir üst
sınıf
Kız şaşırır.hem evli
hem de okuyor.peki nasıl geçiniyorlar?diye geçerken aklından.sadece kağıt
üzerinde evlilermiş.kız bundan bir sene önce mezun olmuş, atanmış.çocuk hala
okuyormuş.tayini çıksın diye nikah yapmışlar.
Kız masaya
oturur.tanışırlar,konuşma kaldığı yerden devam eder.çocuk içinin yangınını
anlatırken,müzik kutusundan ‘ilhan irem, anlasana’ çalar.çocuk dugulanır ve gözünden
damlalar akıverir.karşında oturan kız şaşırır,nasıl olurda bir erkek böyle acı
çekebiliyor diye düşünür.kalkarlar masadan sonra çocuk birden arkasını
dönüp,özür diler.’’sizinde moralinizi bozdum ‘’der.kız ‘’yok ‘’der sadece.
Zaman geçer,uzun süre
görmezler birbirlerini,sonra kız arkadaşlarıyla konuşurken bir gözün ona
baktığını görür,ve o an göz göze gelirler.hafifçe gülümserler
birbirlerine.ortak arkadaşları onları tekrar bir araya getirir.(planlı
olarak)sonra bir daha derken telefonlar alınır,etkilenme başlar.
Cafeden çıkarken çocuk,birden kızın
elini tutar, kızda çekmez.Ama düşünür.bir kaç ay önce başkası için yanında
ağlayan çocuk şimdi elini tutuyor.kendini çekmeye çalışır fakat o kadar
etkilenmiştir ki.büyünün bozulmasını da istemez.neyiz artık biz sevgili miyiz?
diye düşünür.sormaya çekinir.artık sürekli buluşmalar başlamış,birlikte vakit
geçirmeye başlarlar.o zamana kadar kızın hiç tatmadığı duygular yaşanır.en çok
sevdikleri de birlikte çikolata ve süt yemekmiş.kız artık kaptırmış
kendini,çocuk ise aslında unutmak için birlikteymiş.ve bunu kıza anlatmış.çünkü
kızın ona aşık olduğunu anlamış ve ‘’seni hiç üzmek istemiyorum,sen çok iyisin
yapamayacağım’’ demiş.kız o an yıkılmış.tamam demiş sesisce.çocuk ben senin her
zaman yanındayım ne zaman istersen görüşürüz demiş.kız içinden dayanabilir miyim?sanıyorsun
demiş.şimdi ‘’anlasana’’ parçasını sürekli dinleyen kız olmuş.arkadaşları
sürekli teselli etmişler kızı.kız öyle sevmiş ki fark etmeden.arkadaşlarıyla
otururken birden kalbi hızlıca çarparmış,arkasına baktığınca çocuk geçiyor
oluyormuş.ama hiç karşı karşıya gelmemişler.bir gün kız arkadaşlarıyla cafe de
oyun oynuyorken küçük bir camdan biri bilardo sopasıyla masaya vuruyor.cama
baktıklarında bir baksınlar ki çocuk gülümseyerek göz kırpıyor.şaşırmışlar,kız
heyecandan kızarmış,elleri terlemiş.çocuk da arkadaşlarıyla iki masa ötede okey
oynamaya başlamışlar.kızın bir arkadaşı onların masasına gitmiş çocuğun yanına
oturmuş,samimilermiş onunla.kız diğer arkadaşlarıyla oturmaya devam etmiş,sonra
birden okey taşı fırlatmış çocuk,cama gelmiş.herkes bir an susmuş kızın olduğu
tarafa bakıyormuş.kız bakmış ‘ne’ dercesine,çocuk davet etmiş masaya.böyle
davet mi olur?kızın aslında hoşuna da gitmiş,buca zaman görmediği sevdiği kişi
onunla ilgileniyor.gitmişler kızlar masaya ,kız karşında oturmuş.arkadaşına ‘’şans
meleği senin yanında’’demiş.çünkü beraberlerken okey oynadıklarında kızın eline
okey taşını tuttururmuş.sonunda da o okey taşıyla bitermiş.kız gülümsemiş.oyun
bitmiş.kızlar dönerken konuşmuşlar bence birleşirseniz diye,kız da ümitlenmiş
nerden bilsin onunla son konuşmaları
olacağını.bir daha hiç konuşmamışlar sadece uzaktan selamlaşmışlar.çocuk mezun
olmuş.sonra ayrıldığı eşiyle tekrar barışmış evlenmişler.tabi kız duyunca ilk
üzülmüş sonra sevinmiş,biliyormuş çünkü onu daha çok sevdiğini.bir gün
arkadaşıyla çarşıya gitmişler.bankamatiğin orada fotoğrafçı varmış.sanki kıza
oradan biri bakıyormuş gibi vitrine bir bakmış ki çocuğun evlilik
resmi,arkadaşıyla şok olmuşlar kız uzun uzun bakmış.artık ne zaman çarşıya
gitse ilk işi o fotoğrafçının önünden geçmekmiş taa ki o fotoğraf oradan
kalkıncaya kadar…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder