25 Temmuz 2013 Perşembe

küçük bir hikaye denemesi


Kız kantine girer,etrafına bakar fakat kimseyi göremez.köşeden biri seslenir,ona doğru yönelir bir yerde buluşur,konuşurlar:

-gelsene masaya

-yok ya kalabalıksınız

-gel ya bir abimiz var morali bozuk bizde ona moral verelim diye geyik yapıyoruz

-hımm ne oldu ki?

-eşinden ayrıldı,sıkıntı yani

-aa dışarıdan biri mi?

-yok ya bizim bir üst sınıf

Kız şaşırır.hem evli hem de okuyor.peki nasıl geçiniyorlar?diye geçerken aklından.sadece kağıt üzerinde evlilermiş.kız bundan bir sene önce mezun olmuş, atanmış.çocuk hala okuyormuş.tayini çıksın diye nikah yapmışlar.

Kız masaya oturur.tanışırlar,konuşma kaldığı yerden devam eder.çocuk içinin yangınını anlatırken,müzik kutusundan ‘ilhan irem, anlasana’ çalar.çocuk dugulanır ve gözünden damlalar akıverir.karşında oturan kız şaşırır,nasıl olurda bir erkek böyle acı çekebiliyor diye düşünür.kalkarlar masadan sonra çocuk birden arkasını dönüp,özür diler.’’sizinde moralinizi bozdum ‘’der.kız ‘’yok ‘’der sadece.

Zaman geçer,uzun süre görmezler birbirlerini,sonra kız arkadaşlarıyla konuşurken bir gözün ona baktığını görür,ve o an göz göze gelirler.hafifçe gülümserler birbirlerine.ortak arkadaşları onları tekrar bir araya getirir.(planlı olarak)sonra bir daha derken telefonlar alınır,etkilenme başlar.

Cafeden çıkarken çocuk,birden kızın elini tutar, kızda çekmez.Ama düşünür.bir kaç ay önce başkası için yanında ağlayan çocuk şimdi elini tutuyor.kendini çekmeye çalışır fakat o kadar etkilenmiştir ki.büyünün bozulmasını da istemez.neyiz artık biz sevgili miyiz? diye düşünür.sormaya çekinir.artık sürekli buluşmalar başlamış,birlikte vakit geçirmeye başlarlar.o zamana kadar kızın hiç tatmadığı duygular yaşanır.en çok sevdikleri de birlikte çikolata ve süt yemekmiş.kız artık kaptırmış kendini,çocuk ise aslında unutmak için birlikteymiş.ve bunu kıza anlatmış.çünkü kızın ona aşık olduğunu anlamış ve ‘’seni hiç üzmek istemiyorum,sen çok iyisin yapamayacağım’’ demiş.kız o an yıkılmış.tamam demiş sesisce.çocuk ben senin her zaman yanındayım ne zaman istersen görüşürüz demiş.kız içinden dayanabilir miyim?sanıyorsun demiş.şimdi ‘’anlasana’’ parçasını sürekli dinleyen kız olmuş.arkadaşları sürekli teselli etmişler kızı.kız öyle sevmiş ki fark etmeden.arkadaşlarıyla otururken birden kalbi hızlıca çarparmış,arkasına baktığınca çocuk geçiyor oluyormuş.ama hiç karşı karşıya gelmemişler.bir gün kız arkadaşlarıyla cafe de oyun oynuyorken küçük bir camdan biri bilardo sopasıyla masaya vuruyor.cama baktıklarında bir baksınlar ki çocuk gülümseyerek göz kırpıyor.şaşırmışlar,kız heyecandan kızarmış,elleri terlemiş.çocuk da arkadaşlarıyla iki masa ötede okey oynamaya başlamışlar.kızın bir arkadaşı onların masasına gitmiş çocuğun yanına oturmuş,samimilermiş onunla.kız diğer arkadaşlarıyla oturmaya devam etmiş,sonra birden okey taşı fırlatmış çocuk,cama gelmiş.herkes bir an susmuş kızın olduğu tarafa bakıyormuş.kız bakmış ‘ne’ dercesine,çocuk davet etmiş masaya.böyle davet mi olur?kızın aslında hoşuna da gitmiş,buca zaman görmediği sevdiği kişi onunla ilgileniyor.gitmişler kızlar masaya ,kız karşında oturmuş.arkadaşına ‘’şans meleği senin yanında’’demiş.çünkü beraberlerken okey oynadıklarında kızın eline okey taşını tuttururmuş.sonunda da o okey taşıyla bitermiş.kız gülümsemiş.oyun bitmiş.kızlar dönerken konuşmuşlar bence birleşirseniz diye,kız da ümitlenmiş nerden bilsin onunla son  konuşmaları olacağını.bir daha hiç konuşmamışlar sadece uzaktan selamlaşmışlar.çocuk mezun olmuş.sonra ayrıldığı eşiyle tekrar barışmış evlenmişler.tabi kız duyunca ilk üzülmüş sonra sevinmiş,biliyormuş çünkü onu daha çok sevdiğini.bir gün arkadaşıyla çarşıya gitmişler.bankamatiğin orada fotoğrafçı varmış.sanki kıza oradan biri bakıyormuş gibi vitrine bir bakmış ki çocuğun evlilik resmi,arkadaşıyla şok olmuşlar kız uzun uzun bakmış.artık ne zaman çarşıya gitse ilk işi o fotoğrafçının önünden geçmekmiş taa ki o fotoğraf oradan kalkıncaya kadar…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder