14 Temmuz 2013 Pazar

koku

herkesin kendine has kokusu var. tabi buna uygunda parfümü.eğer bir parfüm size uygun değilse zaten çok kötü kokuyor .parfümle tenin uyuşması lazım. o koku sizi öyle bir etkilemeli ki bütün gününüz enerji dolu geçsin. defne doğduktan sonra tam 8 ay  parfüm kullandım.8 ay boyunca ne bir parfüm ne de kolonya:)hiç birini kullanmadım. benim kokumu karıştırmasın diye. zaten kullansaydım da illaki benim kokumdan tanıyacaktı ama kullanmadım.  benim şimdiye kadar üzerine tanımadığım koku Defne'yi ilk yanıma yaklaştırdıklarındaki kokuydu.(yok böyle bir şey)ben epidural  sezeryan oldum. yani belden aşağım uyuştu. çok garip bir his milyonlarca karıncanın vücudunuzda dolaşması gibi bir şey. doğumu izledim. dünyaya gelir gelmez hemen yanıma getirdiler. böyle yumuşak bir ten ve koku yok. biliyor musunuz odaya getirdiklerinde öyle kokmuyordu. garip ama herhalde o anki heyecan ve eşsiz mutluluk kokusuydu o.
  2009 yılıydı galiba arkadaşlarda ''koku'' diye bir filim izlemiştik. adam birlikte olduğu kadınları öldürüp, onları bişeyle silerek kokularını çıkarıyordu.ve toplamından bir parfüm elde etti. hatırladığım kadarıyla böyleydi. izlemediyseniz izleyin. güzeldi. aslında beynimde yazacak o kadar konu vardı ki sizin yazıyı görünce bunları yazdım. yolda konular ve ardından cümleler arka arkaya gelmişti. bu yazı yazmak işi çok büyüleyiciymiş. konuyu bulduktan sonra bütün kelimeler beni de yaz diye bağırıyor:)
not: güzel olduğumu yazmışsınız çok teşekkür ederim. onu okuduğum anda aklıma ''hayat sevince güzel' adlı türk sineması vardı, izlediniz mi bilmiyorum.neyse orda bir sahne vardı. köylü kızını teyzesi ve yardımcıları mağazaya götürür ,süsler güzelleşir. mağazadan çıkarken yardımcıları 'çok güzel oldun' der. Ayşecik de ''sus farkındayım'' der. O sahne aklıma geldi. çok güldüm.(kendini beğenmişler gibi oldu napayım sonuçta güzelim  hahahaha:)))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder