25 Temmuz 2013 Perşembe

günaydın :)

daha önce çektiğim güzel bir resmi paylaşmak istedim. her yıl giderdim oraya, bu sene gidemedim :\  oradaki atmosferi yaşamayı seviyorum. resmi koyayım şimdi, gelince yazarım bişeyler. yazılarım hakkındaki güzel sözlerin için teşekkür ederim. bu blogta bişeyler güzelse senin verdiğin ilham ve kattığın denge'dendir. (aradan 9 saat geçer)
çok daha önce geldim ama bir türlü oturamadım bilgsyra. bisikletimin bir iki işi vardı. l senedir (bu arada "bir"i küçük "L" ile yaptım :P ) lastiği inik, toz içinde duruyordu ve ancak bu gün ele aldım. temizlik, yağlama, lastik değişimi falan. ama çok rahatmış yaaaa. bir pedal ile tıssssss diye 15-20 metre gidiyorum sakin sakin. şimdiiiii bu ağaca çapıt bez bağlama inanışına batıl inanç diyosanız hayata bakış açınıza bir daha göz atın derim. öncelikle hoş görülü olmalısınız, inanmasanız da, tuzunuz yeterince kuru ve her şeye sahipseniz bile oraya gelip kurdele, bez falan satan ablalardan 3 beş kuruşa dileğinizin bağını almalısınız. daha önce oraya gittiğimde yanımda bir kaç motorcu arkadaşım da vardı. bi baktım elemanlar kendilerini kasmışlar. "biz burada tamamen turistik bulunuyoruz" gibi bir algı, bir mesafe oluşturmuşlar. yeri de söyleyeyim durun. elmalı ilçesi tekkeköyü abdal musa türbesi. haziran başında aleviler orada baya konserli monserli bir karnaval yaparlar ve uzak illerden otobüslerle gelirler. pazar kurarlar, adaklar, kurbanlar, yemekler, çadırlar.. abdal musa türbesi bahçesinde -türbe dediysem aslında dergah- mezarlar vardır. yüzlerce. insanlar bu mezarların arasında çadır kurarlar ve uyurlar :) hatta içerler. hatta abdal musa için de şarap içerler hem de bol bol hem de gece gündüz.. çingeneler de gelir. hal böyle olunca bizim salak çocukların kendini kasmalarını tecrübesizliğe ve görmemişliğe bağlıyorum.
ağaca gelirsek; bu kadar dilek tutulan bir yerde dilek ağacı olması çok normal ve çok güzel. o ağaç bir aracıdır ve kollektif zeka orada dilek tutmaktadır. hadi "o ağacın ruhu yok" deyin bana. türkler ağaçları sever, doğayı sever. bu da bizi azcık şamanist yapar :) tathtaya vurmakla kötü şansın ve şeytanın def edilmesi gibi getirdiğimiz çok inanış vardır. abdal musanın penceresine mum dikilir. güzeldir ve zenginliktir bunlar. dedim ya herşeyiniz varsa bile orada dileğinizi dileyin. ayağı topalların yanında ayağınızı aksatarak yürümek sizin nezaketiniz ve güzelliğinizdir.
son söz; eski inanışlarımıza sahip çıkalım. omuzumuzun üzerinden bakmayalım. ne güzeldir ki o ağaç rengarenk elbisler giymiş, allı morlu bir ağaçtır ve çoğu kendini insan sananlardan daha çok saygı görmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder