14 Haziran 2024 Cuma

 "o gün yataktan kalkmadım. kan kardeşimin ölümünü hazmetmem gerekiyordu. bazıları yürüyerek, bazıları yatarak. ben yatakta dönerek sindirdim kinyas ın yok oluşunu. bir ara, koşarak aşağı inmeyi ve sokaklarda onu aramayı istedim. ama bulduğum takdirde ne diyeceğimi bir türlü planlayamıyordum. bir sürü kelime vardı kafamda. ama birleştiremiyordum bir türlü, mantıklı cümleler var ermek uğruna "döverim" dedim ben de. "vururum! yere düşer. tekme atarım." en azından bir iletişim kurmuş olurum, diye düşündüm... ama vazgeçtim. kinyas o kadar çabuk kaybolurdu ki şehrin sokaklarında, casus uydular bile bulamazdı onu, apartmanların gölgesinde yürürken... sonsuz yalnızlığım eşsiz bir heykeldi artık. hatasız bir anıt. mermer bir başyapıt. dünyanın sekizinci harikası! sadece ben kalmıştım kinyastan geriye. sadece kayra..."

alıntı kısmını gece yazmıştım canım. altına ne yazacağımı bir türlü kuramadım. alıntıyı da kitabı rastgele açtığım sayfasından tespit ettim. zaten kinyas kayrada boş bir sayfa yok değil mi? neyse yazdım bişeyler ve baktım ki bunu bir insan okuyacak.. ve sildim tabii. sabah bidaha oturdum işte. 

başlangıçta ilişkimizin ana fikri "yanında olmak" tı. hatta "tüm dünyayı karşına alsan, sadece yalnız hissetme diye yanında olmak" ama şimdi fark etmeden "benim dediğim gibi olacak" eksenine kayıyor/kaydı. bunun seni özgür hissettirmediğini biliyorum. gerdiğini de. beni de sürekli seni arayan, yanında olmak isteyen, onayına ihtiyaç duyan biri haline getirdi. benden sakladığın/bilmemi istemediğin bişeyler de olduğunu biliyorum. koyu renkli yazalım bir de biliyorum

kanatlarını çırpmanı istiyorum canım. seni sevdiğimi, çok ama çok sevdiğimi bil yeter. kanatlarını çırp, güzel tüylerini düzelt, kalbin kadar hızlı çırp kanatlarını ve özgür ol :) tüm dünyayı karşına alsan da sadece yalnız hissetme diye yanındayım. düğüne de geliyorum 😉 seni görme bahanesini kaçıramam. seni özlerim çünkü. 

görüşmek üzere canım sevgilim.

14 Şubat 2024 Çarşamba

 Zamanın iki yüzü var. İki boyutu. Uzunluğunu güneşin seyri belirliyor. Derinliğini ise tutkular*...fazlası eksiği demeden 10 yıl diyorum birlikte geçirdiğimiz zamana. Bu on yılı derinleştirdiğin, anlam kattığın için teşekkür ederim. Normal günlük aktivitelere göre seyrek bir arada olduk. Sadece buluşmak değil, seni gördüğüm her anda, sana yazdığım-senden okuduğum her mesajda, aklımı meşgul ettiğin ya da beynimde sana kaçtığım düşümde, seni hatırlatan her melodi-şarkı sözünde, yüreğime düşen her göz yaşı izinde, bakışlarını hatırladığım her iç yangınımda seni yaşadım. Buluştuğumuzda ağzımız kuruyana kadar öpüşüp kenarda duran bir sürahi suyun yetmeyeceğini düşündüğümde aslında seni içtiğimi anlamıştım. Seni içmek, denizi içip susuzluğunu gidermek gibi. Hissetmeyi ve güzel sevmeyi öğrendim senden. Ve daha bir sürü şey..

Gözleri gözlerime daldı, bir kitap gibi okumak istiyordu sanki beni*. Bu bendim evet. Sana dalmıştım ve sen <alla alla niye bana böyle sabit bakıyor bu adam> diye düşünmüştün. Seni okumak. Her kelimenin altını çizmeyi istemek ama kıyamamak. Satır aralarını okumak, dönüp bir daha okumak, olmadı anladıklarımı unutmayayım diye seni yazmak. Ve daha bir sürü şey..

Aşk ilk günkü gibi kalabilir, heyecan da öyle. Aylar da geçse, yıllar da geçse. Hayat, insana bıkkınlık verecek kadar uzun değildir*Ve bir sevgililer günü daha geçiyor işte. Tutkum içime, tutkun içine hapis. Ve daha bir sürü şey..


17 Nisan 2023 Pazartesi

hasret şiiri

Sanma memleketine gittin diye
Unuttum seni

Sanma yazmıyorum diye

Düşünmüyorum seni

Sanma görmüyorum diye

Görmüyorum seni

Hayıııır.

Sesin kulaklarımda

Kokun özlemimde

Tenin dudaklarımda

Tadın dilimde

Gülüşün hislerimde


ve gözlerin sinem
Gözlerin.. içimin yangınlarında.

17 Temmuz 2017 Pazartesi

Son gunlerde cok sık duyduğum bir cümle var"zaman ne hizli geçiyor." ya duyuyorum birisinden ya da bir yerde okuyorum."ZAMAN" bizim icin ömür.zaman durunca ömür bitiyor.tabi o kisi icin gecerli yani zamani duran kisi icin omur bitiyor.ya durmayan yine devam ediyor zamani kovalamaya ya da zaman onu kovaliyor kim bilir?o zaman zaman durunca ömür bitmiyor cunku zaman hic durmuyor hep devam ediyor bir yere yetusecekmis gibi..biz durduruyoruz bazen ya da gecmis zamana gidiyoruz anlari yasayarak.oyle gozunun onune gelmesiyle degil ya da soyle olmustu boyle olmustuyla da degil.o âna gidiyorsun vücudunun tepkileri yuzune degen ruzgar havanin sicakligi ya da soguklugu kokusu soylenmis sozler hissettirdiklerini aynen hissediyorsan gidiyorsun gecmis zamana.peki gelecek zamana gider misin ?tabiki gidersin mekanini ayarla zamanini sec yaninda kimler var niye ordasiniz iyice insa et duracagin yeri kokusunu kelebegi ortamin sesini durma insa et hic yasamadigini yasayacaksin tamam mi eveeetttt gelecek zamandasin ama oyle hayal gibi olmayacak gozunde canlandirdigin gibi beynin ruhun bedeninde orda olacak tum duyularini kullanacaksin yapabilir misin?biraz sacma oldu galiba :/bazen ben yapiyorum bunu sonra da o ani yasayinca ben bu ani yasamistim diyorum dejavu diyolar ya adina:)evet cok hayalperest oldugum dogrudur.hislerim de kuvvetlidir.genelde benim icin ne hissedildigini tahmin edebilirim bu tahminlerim beni cok yipratiyor birisi kotu baktiysa bana yani olumsuz bir dusunce gecirdiyse kafasindan beni uzuyor nerden biliyorsun yanlis da olabilir yaptigim anketlere gore %80dogru cikiyor:)))))
Zamanda kalmistik bizim icin onemli zaman. icinde bir cok duyguyu yasiyorsun ve o ,zaman icinde sana zaman ogretiyor yasadigin duygulari.nasil zamanla öğrenirsin,zamanla özlersin,zamanla sabri ogrenirsin,zamanla unutursun,zamanla seversin,zamanla nefret edersin,kizarsin bazilari anlik olur bazilari zamanla sen zamanin icindeyken ve gecerken neler ogrenirsin neler.buyursun ,olgunlaşırsın ,yaşlanirsin zamani gelince istediklerini yasarsin istemediklerin ya da tercih etmediklerin yaşanmadan kalir.acaba onu yapsaydim ne olurdu diye dusunursun.zamanin oyunu o da"ee zamaninda yapsaydin":)))
Zamanin en cok hizli gecmesini istedigin duygu özlemek.cabuk gecsin istersin ama gecmez kavusunca da ne kadar hizli gecti dersin.simdi bu zaman yavaş mi hizli mi?mutlu oldugun anlar cabuk geciyor,gerginsen sonuc bekliyorsan cabuk gecmiyor.bazen gun bile yil gibi geciyor.bazen yil gün gibi.
Bir suru hatirladigim anlar var kafamda bir cok bazen gulup geciyorum bazen gozlerim doluyor bazen sinirleniyorum.sanki simdiye kadar yasamis oldugum zaman bir gunluk gibi beyinin oyunu mu bu?sonra yeni anlar yasiyorsun yine bir gun gibi cunku anlari hatirlarken uyudugun an yok gun kavrami yok ondan bir gun gibi ayni gun omurunu yasayip bitiriveriyorsun:)) uzun zamandir otobuse binmemistim bugun bindim.nasil keyif aldim hayla tadi damagimda.hani ayyy biraz daha yol olsaydi dersiniz ya oyledi.duraga kadar yurudum tabi sicak hava terledim ne kadar da ruzgar esse de sicak.saat sekiz gibi kaldirimlarin bir tarafi agaclik bir tarafi apartmanlar ama agaclar daha baskin ve otobus gelir iceri girdigin an yuzune soguk bir ruzgar carpar sac diplerin terli oldugu icin kafanin ici buz gibi olur bir ohhh dersin sonra cam kenari bos olan bir yer bulup oturdum kulaklik var tabi alt tonlardan muzik tuketemedigim parca(reklam yapmak istemiyorum benim parcam o:)))sonra durdugun duraklarda insan yuzleri takilir gozlerine zaman onlar icin de geciyor oyle ya da boyle bazilarinin yuzunde mutsuzluk bazilari cok sevimli bazilari terden olmus bazilari buyuk gostermek icin neler giymis neler "kizim zaten zamani gelince giyeceksin neden öne cekiyorsun zamani"bi de zamanin kiymetini bilmek lazim var ki offf o ne cule o ne.nefes aldigin her anin kiymetini bilmek gerekir.boşa gecen zaman var bi de  kendi kendime cok kullanirim zamani bosa gecirdin diye ama bilmiyor musun nefes aliyorsun dinleniyorsun dusunuyorsun ozluyorsun hayal ediyorsun bunlar bosa gecen zaman degil illa aktif bisey yapmak degil.benim kendime kizdigim zamanin da yapmamak.ertelemek cunku zamanin da yapmazsan bazi yapacaklarini ya kisitli yapiyorsun ya da vazgecmek zorunda kaliyorsun zamanin da boylr bir pis huyu var napalim:)))