
size konuyu anlatmak için resim çizdim. anlayamayacağınızdan değil benim öyle hoşuma gittiği için. yumurtanın yanına çavdar sarısı ekmek de çizsem iyi olurmuş. "değer"i anlatan en güzel cümle bence aşık veysele ait. hadi biraz zorlayın hafızanızı. yazmayacağım çnkü biliyorsunuz o meşhur sözü. değer kavramı insana aittir. pek severiz bişeylere anlam ve değer yüklemeyi. maddi ve manevi değeri olan şeyler vardır hayatımızda. durun bi dakka. yukardaki resme bakarken bir eksiklik farkettim. yere çarpılarak kırlan yani boşuna kırılan bir yumurta da eklesem iyi olurmuş. altındaki yazı da "değer yargısı" :) yani başkasının değer dediği şeyi "hadi ordan" diye eleştirmek. eleştirmeyip kendisi için hiç bir şey ifade etmese dahi sırf başkası çok değer verdi diye o şeye sahip olmak isteme arzusu da var ki psikojide adına ne diyorlar bilmiyorum. örnekleri var ama aklımda. bir kız var ve onu çok isteyen oluyor. kız da herkese burun kıvırıyor ve geri çeviriyor. kız kardeşi var bir de bu kızın. görece daha az gösterişli. onu isteyen ve red edilen bir kişi kız kardeşini istetiyor sonra. küçük kız kabul ediyor ve çok mutlu bir nişanlılık dönemi geçirmeye başlıyorlar. alışverişler, gezmeler, randevular falan. ikisi de çok mutlu ve büyük kız aniden ne oluyorsa o daha önce redddettiği adamı çekici ve ideal olarak görmeye başlıyor hatta delice aşık oluyor. ulaşılamaz durumda ya artık. onların her gülüştüğü, her mutlu olduğu an ona ateşli, dikenli kırbaçlardan daha çok acı veriyor. hikayenin gerisini anlatmasam olur ama sinem merak eder şimdi :) bu büyük kız akıl danışmak için bir büyücüye gidiyor. hemen kaşlarınızı kaldırmayın. eski zamanın psikologları aynı zamanda bu bilge büyücüler. büyücüye anlatıyor derdini. büyücü hatırladığım kadarıyla şöyle diyor: "bazı insanlar için mutluluk bir resimdir. kafalarında bir mutluluk resmi vardır. saplantılı biçimde o resimdeki herşeyi aynı çerçevede bir araya getirmeye çalışırlar. o resim tam olmadan asla mutlu olmazlar. böyle olunca mutlu olunacak küçük anları hep kaçırırlar. kafandaki mutluluk resmini değiştir kızım ve bir süreliğine başka bir şehirdeki akrabalarının yanına seyahate git. çözüm bazen insanı teskin eden, yatıştıran bir ilaçken, bazen kafandakileri yerli yerine koyacak bir öğüttür. bazen de mekan değiştirmektir. çünkü bunalımlarda çoğu zaman hasta olan mekandır." kıza hava değişimi yazıyor yani :) kız yolculuğa çıkıyor ve kısa sürede kervanın atletik muhafız komtanına aşık oluyor :) sonra gittiği yerde başka bir uzaktan akrabaya aşık olup evleniyorlar ve sorunu çözülüyor. değer konusuna dönelim lütfen. değer göreceli demişmiydik bilmiyorum ama oscar vilde ın bir sözü var bu konuda. "günümüzde insanlar her şeyin fiyatını biliyor ama değerini bilmiyorlar" aslında tam sona koyulacak söz ama ben daha kılıçlardan, elmaslardan, göreceliklten bahsedeceğim. mesela gevrek gevrek "her şeyin fiyatı vardır koçum" diyen birini oracıkta öldürmek isterim. öldürmeden önce de "hadi hayatın için fiyat biç belki vaz geçerim" derim. tabii ki vaz geçmem :) benim için olmak, sahip olmaktan çok daha önemli. japon imparatorluk sarayında bir kılıç var. nesliden nesile korunmuş ve nesillerce savaş görmüş. o kılıca sahip olamazsınız. manevi değeri çok büyük. manevi değerini belirleyen kısas, o kılıçla öldürülen insan sayısı. yanlış hatırlamıyorsam 5000 kadardı aldığı canlar. prens savaşırken arkasında bir muhasebeci vardı sanırsam çentik atıyor falan her öldürdüğü savaşçı için :) alın bir değer ölçüsü daha. "sevgilim bana olan aşkının ölçüsü ne? beni ne kadar seviyorsun?" -hmmmm seni 50 eros kadar seviyorum- :) herşeyi ölçüyoruz ya. yakında eğitim de kilowatt/saat ile ölçülecek.sınıftan çıkan çocukların beyin ısısı ölçülüp öğretmenin beyin ısısına bölünerek ne kadar kaliteli eğitim verildiği anlaşılacak :) walla bazı hırslı ve onaylanma arzusu ile yanıp tutuşan hocaların sınıfından yanık kokusu gelir. sınıftan çıkan çocukların kafalarında duman tütüyor düşünsene :)
konuya dönelim. en son elmaslardan bahsedeceğim. ne kadar pahalı ise kadına verdiğin değer, aşkın o kadar büyük öyle mi? mesele estetik kaygılar mı? dört C ölçütü. clearity-carat-color-cut. zirkon taş da elmas kadar estetik durmakta. a-b-c sınıfı taşların fiyatı pazarlığa tabi. ne tututurabilirsen yani. d sınıfının en kaliteli 1 karatlığı 28000$ d sınıfı en kalitesizi ise 1700 dolar. yüzük ve işçilik hariç tabii. (
bkz:☀)
bu adresten hesaplayabilirsiniz. neyse işte gerçek aşıklar için aşkın değeri hediyelere indirgenemez. meta olmayacak kadar yükseklerdedir. elmas gibi yerin 300 metre altında gerçek aşk aranmamalıdır. elmas, altın, mücevher neyin gerçek olduğunun farkına bir türlü varamayanlar için bir ölçü birimidir. yoksa erkek, sevdiği kadının kalbine aşkının verdiği ilhamla yazdığı bir şiirle de dokunabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder