29 Haziran 2013 Cumartesi

çamura atılan altın


yukarda resmini gördüğünüz wall-e filmini izlemişsinizdir. filmde wall-e baş karakterinin yanında eva karakteri vardır. eva yı anlata anlata bitiremem size ama deneyeyim biraz: istediği yönde çok yavaş ya da süpersonik hızda uçabilen, tahminimce seramik veya daha teknolojik bir zırha sahip, kol ve baş eklemleri atomik bir kovalent bağ ile bağlı ama boşlukta duran, çeşitli tarama searching sensörlerine sahip, nerden çıkardığı belli olmayan -tahminen başka boyutta tuttuğunu düşündüğüm- çok güçlü silahlarla donatılmış, güzel ışıklara sahip, gıcır gıcır dişi bir ajan robot. peki erkek karakter olan wall-e ? :) 1945 yılından kalma paletlerle ilerleyebilen, zum yapabilen sevimli ama acıma hissi de uyandıran gözleri olan, duygusal, çöp geri dönüşüm sektörünün inisiyatif kullanmaktan aciz sadık bir işçisi. yaptığı işten dolayı kirli ve paslı. ve tabii eva ya aşık.
bu eşleşmenin biraz daha insaflı bir örneği de bizde var. çelik ve çeliknaz. çeliknaz gayet insani hatlara sahip güzel bir robotken çelik, fırından bozma bir ağıza sahip ablak yüzlü, alt tarafı daha çok oyuncak ayıya benzeyen yapıda. tasarımcı kadın olunca böyle mi oluyor acaba? bazen tasarımcı erkek ama ılık oluyor ve kadınlara moda ya da trend diye yapmadığı işkenceyi bırakmıyor :) olmayacak komik giysileri moda diye sürüyor gündeme ve ne yazık ki  başarılı oluyorlar çünkü modayı belirliyor bu dediğim insanlar. "sıfır beden" deyip kenara çekiliyorlar ve eminim kadınların çektiği işkencelere kıs kıs gülüyorlar. ne de olsa kadınlar onların rakibi :) bunlardan biri de kaytan bıyıklı, kabak kafalı cemil amcamız :) bir de çıkmış "ben muhafazakar eşcinselim" diyor :) neyin muhafazası? sen asıl muhafaza etmen gerekeni.. neyse yeni bir paragrafla konuyu bağlıycam :)
erkek ile kadın eşit olmayan ama denk güçlerdir. yani biri elma bir armuttur bundan dolayı eşit değildir ama meyve sepetinin olmazsa olmazı oldukları için birbirini tamamlarlar, bundan dolayı da denktir. -eminim bunu daha iyi anlatacak arkadaşlar vardır- güzel bir kitaptan alıntı ile bitirmek istiyorum: "çamura attığınız altın artık başkasının olmuştur, onu oradan alamazsınız, almaya kalktığınızda ise çamura bulanırsınız. çamura atılan altın sahibinden nefret eder. bundan çıkarılacak kıstas şudur; sizinle birlikte yaşayan, size hizmet eden, sizin için çalışan insanları aşağılamayın, onları değersizleştirmeyin. onlardan başkalarına söz ederken iyi sözler ile konuşun. onlara saygı duyarak davranın. eğer aksini yapar da çocuğunuzu doğuran, sizinle yatağını paylaşan kadınlarınızı aşağılarsanız, kendinizi de aşağılamış ve altınınızı çamura atmış olabilirisiniz. çünkü ruhunuz bir şeyi değersiz görmeye başlamışsa hep öyle görür. değersiz gördüğünüz ise artık size ait değilidir. ne dostunuz ne arkadaşınız ne de başka şeyiniz. o artık serbest kalır ve kendisine değer verene gider. aşağılanmış olan sizi reddeder. mesela bu öğretmeniniz ise artık onun öğrettiği bilgiler size hiç bir fyda getirmez ve sizi terk eder." benim son sözüm; erkeğiniz ya da kadınınız sizi bütünler. onu değersizleştirmekle, komik duruma düşürmekle kendinizi de değersizleştirir ve komik duruma düşürürsünüz. ya da çoktan siz onu reddetmişsinizdir de haberi yoktur :(

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder