Hava çok
soğuktu. Derece eksi 10u göstermekteydi. Evdeki sobalar yeterli gelmiyor, kova
kova kömür atıyorduk. Gecenin karanlığında küçük beyaz tanecikleri görmenin
heyecanıyla pencerede bekliyordum. Ama yoktu. Camın soğukluğu koluma vuruyordu. Sobanın
yanma sesiyle rüzgarın sesi adeta yarışıyordu. Birisi soğutmaya birisi ısıtmaya;
zıtların yarışıydı bu. Birden portakal kokusu geldi burnuma. Büyük bir tepsinin
içinde patlamış mısır, kabuklu fıstık, kuru incir ve kocaman bir meyve tabağı.
Kışın en güzel hali. Soba sıcaklığında atıştırmalar. en güzeli de yenmiş
portakal kabuğunu sobanın üstüne koymaktı. Nasıl güzel bir koku yayar ortalığa.
Karın
tokluğuyla sobanın sıcaklığı birlik olur seni uyutmaya başlar. En güzel uykudur
kanepede kıvrılmak. Kimse uyandırmasın istersin ama muhakkak uyandırılırsın.
Sabah
olur gece beklediğin kar taneleri sen uyurken çalışmış bütünlük sağlayıp her
yeri bembeyaz yapmıştır. Annen senden önce kalkıp manzarayı görmüştür. Perdeler
sonuna kadar açılmış karın beyazlığı gözlerini kamaştırır. Koşarsın pencereye
karın yere düşüşünü izlersin. Okul mu? ‘’hayıırrr‘’ demezsin bir an önce dışarı
çıkmak istersin. Başlarsın giyinmeye annen bir taraftan kalın giyinmen için ültimatom
verir. çift çorap, boğazlı kazak,kadife pantolon, pantolunun içine giyilecek tayt, gocuk, boyun atkı, bere, eldiven. -yuhhh artık- astronot gibi gezin ortalıkta. he
he diyip yine bildiğini okursun ve çıkarsın yola içine tayt giymeden. gıcır
gıcır seslerinin arasında gidersin. ağzını havaya açıp kar tanesi yutma yarışı
yaparsın arkadaşlarınla. Okulda kartapu savaşı :) ellerin kıpkırmızı yanar soğuktan. yediğin
kartoplarının acısını söylemiyorum bile. Çizmelerin ıslanmasıyla çoraplar
nasibini almıştır. Ayak parmak uçlarını hissetmemeye başlarsın. Eve dönüş vakti
gelmiştir. kapıda annenin karşılar. ’’vay eşşek sıpaları her yerinizi ıslatmışsınız, hasta olcaksınız, çırpın üstünüzü başınızı, giy hemen terlikleri, sakın basmayın
orlara! tıtıtı’’ çoraplar kapının girişinde çıkarıp sobalı odaya girersin. O an
sıcak hava yüzüne çarpar, soğuktan yanan ellerin uyuşa uyuşa ısınır. Tüm
vücudun ısınmaya başlar. sobanın üstünde çay da vardır. Poğaçalar da hazır.
Sonra
büyürsün zamanın nasıl geçtiğini bilmeden. Bir çok yerde kar yağar ama
yaşadığın yerde hiç kar yağmaz. Sevgiliyi özler gibi özlersin…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder